ZOFER 4 mg 10 tablet

İlaç Bilgileri
Ondansetron Hcl
A04AA01
193,17 TL
8699587091727
Beyaz Reçete
B  

Kısa Ürün Bilgisi

 

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

 

  1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI ZOFER® 4mg Film Tablet

 

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Her film tablet;

Ondansetron hidroklorür dihidrat...........5 mg 

(4mg Ondansetron baza eşdeğer)

 

Yardımcı maddeler:

Laktoz .....................................................81 mg

Metil paraben...........................................0.24 mg Propil paraben ..........................................0.024 mg Diğer yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

 

3. FARMASÖTİK FORM

Film tablet.

Pembe renkli, bi-konveks, yuvarlak film kaplı tabletler

 

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

ZOFER,  sitotoksik kemoterapi ve radyoterapinin neden olduğu bulantı ve kusmanın tedavisinde, ayrıca postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisinde de endikedir.

 

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

 

Kemoterapi ve radyoterapi sonucu oluşan bulantı ve kusma: Kanser tedavisinin emetojenik potansiyeli, uygulanan kemoterapi kombinasyonlarının dozlarına ve kullanılan radyoterapi rejimlerine göre değişir. Doz rejimi emetojenik maruziyetin şiddetine göre seçilmelidir.

 

 

 

Emetojenik kemoterapi ve radyoterapi: Önerilen oral doz tedaviden 1-2 saat önce 8 mg, takiben maksimum 5 gün boyunca her 12 saatte bir oral yolla alınan 8 mg’dır. Maksimum 5 gün boyunca kullanılır. Emetojenik etkisi yüksek olan kemoterapi için tek seferde 24 mg doza kadar oral ondansetron ile 12 mg oral deksametazon sodyum fosfat kemoterapiden 1 ila 2 saat önce kullanılabilir. İlk 24 saatten sonraki gecikmiş veya uzamış emezisten korunmak için, ZOFER tedavisine, tedavi kürü sonrasında, 5 güne kadar oral yoldan devam edilmelidir.

Önerilen doz günde iki kere 8 mg’dır.  

 

Yüksek derecede emetojenik kemoterapi:  ZOFER oral, intravenöz veya intramüsküler yoldan verilebilir. Önerilen oral doz, tedaviden 1-2 saat önce, 12 mg oral deksametazon sodyum fosfat ile birlikte 24 mg’dır. İlk 24 saat sonraki gecikmiş ya da uzamış emezisten korunmak için, tedavi kürünü takiben ZOFER tedavisine 5 güne kadar oral yoldan devam edilmelidir.

Önerilen oral doz günde iki kere 8 mg’dır.  

 

Postoperatif bulantı ve kusma: Postoperatif bulantı ve kusmayı önlemek için önerilen oral doz anesteziden 1 saat önce tek doz 16 mg’dır. Başlamış postoperatif bulantı ve kusmanın tedavisinde enjeksiyon şeklinde uygulanması önerilir.

 

Uygulama şekli:

Oral olarak alınır.

 

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği: 

Günlük dozaj, dozaj sıklığı ve uygulama yolunda değişiklik yapmaya gerek yoktur. 

 

Karaciğer yetmezliği:  

Orta derecede şiddetli veya şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ZOFER klerensi önemli derecede azalır ve serum yarılanma ömrü önemli derecede uzar. Böyle hastalarda günlük toplam doz 8 mg'ı aşmamalıdır. 

 

Pediyatrik popülasyon: 

KNBK (sitotoksik kemoterapinin neden olduğu bulantı ve kusma- 6 aydan 17 yaşa kadar):  ZOFER dozu, vücut yüzey alanı (VYA) ya da ağırlığa göre hesaplanabilir. Pediatrik klinik çalışmalarda, ondansetron 25 - 50 ml serum fizyolojik ya da diğer geçimli infüzyon sıvılarında seyreltilerek infüzyon ile verilmiş ve  infüzyon  en  az  15  dakikada  yapılmıştır. 

VYA ile dozlama 

Ondansetron 5 mg/m2 i.v. tek doz olarak kemoterapiden hemen önce uygulanmalıdır.  i.v. doz

8 mg’ı geçmemelidir. Oral doz 12 saat sonra başlatılabilir ve 5 güne kadar sürdürülebilir (Tablo 1). Yetişkin dozları aşılmamalıdır.

 

Tablo 1. VYA’na göre KNBK doz belirleme (6 aydan 17 yaşa kadar)

VYA

1. Gün

2-6. Günler

< 0.6 m2

5 mg/m2 i.v. +

12 saat sonra 2 mg şurup

Her 12 saatte bir 2 mg  şurup

≥0.6 m2 ila ≤1.2 m2

 

5 mg/m2 i.v. + 

12 saat sonra 4 mg şurup veya tablet

Her 12 saatte bir 4 mg  şurup ya da tablet

> 1.2 m2

 

5 mg/m2 i.v. veya 8 mg i.v.  + 12 saat sonra 8 mg şurup veya tablet

Her 12 saatte bir 8 mg  şurup ya da tablet  

 

Vücut ağırlığına göre doz hesaplama 

Ondansetron 0,15 mg/kg i.v. tek doz olarak kemoterapiden hemen önce uygulanmalıdır. i.v. doz 8 mg’ı aşmamalıdır. Birinci gün, dozu 4 saatlik ara ile 2 i.v.  doz verilebilir.  Oral doz 12 saat sonra başlatılabilir ve 5 güne kadar sürdürülebilir (Tablo 2). Yetişkin dozları aşılmamalıdır.

 

Tablo 2. Vücut ağırlığına göre KNBK doz belirleme (6 aydan 17 yaşa kadar)

Vücut ağırlığı

1. Gün

2-6. Günler

≤  10 kg

Her dört saatte bir, 3 doza kadar 0.15 mg/kg i.v

Her 12 saatte bir 2 mg şurup

> 10 kg

Her dört saatte bir, 3 doza kadar 0.15 mg/kg i.v

Her 12 saatte bir 4 mg şurup ya da tablet

 

Postoperatif bulantı ve kusma (1 aydan 17 yaşa kadar): 

İki yaşın altındaki çocuklarda post-operatif bulantı ve kusmanın önlenmesinde veya tedavisinde oral uygulama için herhangi bir çalışma yapılmamıştır. 

Postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesinde ve tedavisinde ZOFER yavaş intravenöz enjeksiyon (en az 30 saniye) önerilmektedir.

 

 

Geriyatrik popülasyon:  

Emetojenik kemoterapi ve radyoterapi: 

ZOFER dozajında, dozaj sıklığında ve uygulama yolunda değişiklik yapmak gerekmez. 

 

Postoperatif bulantı ve kusma: 

Yaşlılarda,  postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesinde ve tedavisinde ZOFER'in kullanımı ile ilgili sınırlı sayıda çalışma vardır; ancak ZOFER  65 yaşın üzerinde kemoterapi alan hastalarda iyi tolere edilmiştir. 

 

Diğer: 

Zayıf spartein/debrisokin metabolizması olan hastalar: Ondansetronun eliminasyon yarılanma ömrü spartein ve debrisokini zayıf metabolize edenlerde değişmez. Böyle hastalarda tekrarlanan dozlar genel popülasyondan farklı olmayan ilaç düzeyleri verecektir.

Günlük dozajda değişiklik gerekmez.

 

4.3. Kontrendikasyonlar

Apomorfin ile eşzamanlı kullanım (bkz. Bölüm 4.5)  Preparatın herhangi bir bileşene aşırı duyarlılık.

 

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Diğer selektif 5-HT3 reseptör antagonistlerine karşı aşırı duyarlılık gösteren hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları rapor edilmiştir. Solunum reaksiyonları semptomatik olarak tedavi edilmelidir ve klinisyenler bu reaksiyonlara hipersensitivite reaksiyonlarının öncüleri olarak özellikle dikkat etmelidirler.

 

Ondansetron, doza bağlı bir şekilde QT aralığını uzatmaktadır (bkz. Klinik Farmakoloji) Ayrıca, ondansetron kullanan hastalarda pazarlama sonrası Torsades de Pointes vakaları bildirilmiştir. Konjenital uzun QT sendromu bulunan hastalarda ondansetron kullanımından kaçınınız. Ondansetron, elektrolit anomalileri, konjestif kalp yetmezliği, bradiaritmisi bulunan hastalarda, QT uzaması olan veya QT uzaması gelişebilecek hastalarda veya QT uzamasına ya da elektrolit anomalilerine sebep olan diğer tıbbi ürünleri kullanan hastalarda dikkatli şekilde uygulanmalıdır. 

 

Hipokalemi ve hipomagnezemi, ondansetron uygulaması öncesinde düzeltilmelidir.  

 

Ondansetron ile diğer serotonerjik ilaçların (selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) ve serotonin noradrenalin geri alım inhibitörleri (SNRI’lar) dahil) bir arada kullanımı sonrasında serotonin sendromu (mental durumda değişiklik, otonomik instabilite ve nöromusküler anormallikler dahil) olan hastalara ilişkin pazarlama sonrası bildirimler alınmıştır. Eğer klinik durum ondansetron ile diğer serotonerjik ilaçların bir arada kullanımını gerektiriyorsa, hastanın uygun şekilde gözlemlenmesi tavsiye edilir.

 

Ondansetronun kalın barsaktan geçiş süresini uzattığı bilindiğinden, subakut barsak obstrüksiyonu belirtileri olan hastalar ondansetron uygulamasından sonra izlenmelidir. 

 

Adenotonsillektomi ameliyatları olan hastalarda bulantı ve kusmaları ondansetron ile önlemek gizli kanamaları maskeleyebilir. Bundan dolayı, böyle hastalar ondansetron sonrası dikkatle takip edilmelidir.  

 

Tablet laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmazliği ya da glikoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

 

Bu tıbbi ürün metil paraben ve propil paraben içermektedir. Bu maddeler, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.

 

Pediyatrik popülasyon:  

Ondansetronu hepatotoksik kemoterapi ajanları ile bir arada alan pediatrik hastalar, karaciğer fonksiyonunda bozulma açısından yakından takip edilmelidir. 

 

CINV: mg/kg bazında doz hesaplanır ve 4 saat aralıklarla üç doz uygulanırken toplam günlük doz, 5 mg/m2 ’lik tek bir doz ve arından bir oral dozun verilmesi ile karşılaştırıldığında daha yüksek olacaktır. Bu iki farklı doz uygulama rejiminin karşılaştırmalı etkililiği klinik çalışmalarda araştırılmamıştır. Çalışmalar arası karşılaştırma iki rejim için benzer etkililiği göstermektedir (bkz. bölüm 5.1).

4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

 

Yaygın olarak birlikte uygulandığı ilaçların metabolizmasını artırdığına veya önlediğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Spesifik çalışmalar ondansetronun alkol,  temazepam, furosemid,  tramadol alfentanil, morfin, lidokain, tiyopental ve propofol ile birlikte uygulandığında  farmakokinetik  olarak etkileşmediğini göstermektedir.  

 

Ondansetron multipl hepatik  sitokrom  P-450  enzimleri  CYP3A4,  CYP2D6  ve  CYP1A2  tarafından metabolize olur. Bu metabolik enzimlerin ondansetronu metabolize etmedeki çeşitliliğinden  dolayı,  enzim  inhibisyonu  ya  da  bir  enzimin  düşük  aktivitesi  (örn.  CYP2D6 genetik bozukluğu) normal olarak diğer enzimler tarafından telafi edilmektedir ve ondansetron atılımında  veya  doz  gereksiniminde  çok  az  değişikliğe  neden  olmakta  ya  da  herhangi  bir değişikliğe neden olmamaktadır.  

 

Ondansetronun,  QT aralığını uzatan ve/veya elektrolit anomalilerine sebep olan ilaçlarla eş zamanlı olarak uygulanması sırasında dikkatli olunmalıdır. (bkz. Uyarılar ve Önlemler) 

 

ZOFER ile QT uzamasına yol açan ilaçların birlikte kullanılması QT uzamasına katkıda bulunur.  ZOFER ile birlikte kardiyotoksik ilaçların (örn. doksurubisin ve daunorubisin gibi antrasiklinler ya da trastuzumab) antibiyotiklerin (örn. eritromisin), antifungallerin (örn. ketakonazol), antiaritmikler (örn. amiodaron) ve beta blokörler (örn. atenolol veya timolol) kullanılması aritmi riskini artırabilir.    

 

Serotonerjik ilaçlar (örn; SSRI’lar ve SNRI’lar)

Eşzamanlı ondansteron ve seçici serotanin geri alım inhibitörler (SSRI’lar) ve serotonin noradrenalin geri alım inhibitörleri (SNRI’lar) dahil olmak üzere diğer serotonerjik ilaçları takiben serotonin sendromu (değişmiş ruhsal durum, otonom instabilite ve nöromüsküler anomaliler) tarif edilmiştir. (bkz.,Uyarılar ve Önlemler)

 

Apomorfin  

Ondansetronun apomorfin hidroklorür ile eşzamanlı kullanımı şiddetli hipotansiyon ve bilinç  kaybı bildirimleri nedeniyle kontrendikedir.  

 

Fenitoin, Karbamazepin ve Rifampisin 

CYP3A4’ün potent indükleyicileri (örn, fenitoin, karbamazepin ve rifampisin)  ile  tedavi  edilen hastalarda,  ondansetronun  klerensi  artmıştır  ve  ondansetronun  kan  konsantrasyon  düzeyleri azalmıştır

 

Tramadol  

Küçük ölçekli çalışmalardan elde edilen veriler ondansetronun  tramadolün  analjezik  etkisini azalttığını belirtmektedir

 

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Veri yoktur.

 

Pediyatrik popülasyon Veri yoktur.

 

4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye: 

Gebelik kategorisi : B

 

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

 

Gebelik dönemi

Ondansetronun insan gebeliğinde kullanımının güvenliliği saptanmamıştır. Deney hayvanı çalışmaları üzerinde yapılan değerlendirme, embriyo veya fetüs gelişimi, gestasyonun gidişatı ve     perinatal/postnatal gelişim            açısından         doğrudan        veya    dolaylı             zararlı etkiler göstermemektedir. Ancak hayvan çalışmaları her zaman insandaki yanıtı öngörücü nitelikte olmadığından, ondansetronun gebelikte kullanımı önerilmemektedir.

 

Laktasyon dönemi

Araştırmalar ondansetronun emziren hayvanlarda süte geçtiğini göstermiştir. Bu yüzden, ondansetron kullanan anneler bebeklerini emzirmemelidirler.

 

Üreme yeteneği /Fertilite 

Veri yoktur.

 

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Psikomotor testlerde ondansetron performansı etkilememiş ve sedasyona neden olmamıştır.

Bu tür aktivitelerde ondansetronun farmakolojisinden beklenen zararlı etkiler gözlenmemiştir.  

 

4.8. İstenmeyen etkiler

Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:  

Çok yaygın ≥1/10 

Yaygın ≥1/100 ve < 1/10 

Yaygın olmayan ≥1.000 ve < 1/100  

Seyrek ≥1/10.000 ve < 1/1.000  Çok seyrek < 1/10.000. 

Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) 

 

Çok yaygın,  yaygın ve yaygın olmayan olaylar genellikle klinik deney çalışmalarından hesaplanmıştır.  Plasebolardaki insidans hesaba katılmıştır. Seyrek ve çok seyrek olaylar genellikle satış sonrası spontan verilerden hesaplanmıştır. 

 

Aşağıdaki sıklıklar, endikasyon ve formülasyona göre ondansetronun önerilen standart dozlarında hesaplanmıştır. Çocuklarda ve yetişkinlerdeki advers olay profilleri yetişkinlerde görülenlerle karşılaştırılabilirdir.  

 

Bağışıklık sistemi hastalıkları 

Seyrek: Bazen ağır olabilen ani aşırı duyarlılık reaksiyonları (anaflaksi dahil) 

 

Sinir sistemi hastalıkları 

Çok yaygın: Baş ağrısı 

Yaygın olmayan: Nöbetler ve hareket bozuklukları (kalıcı klinik sekel kanıtı olmayan, distonik reaksiyonlar, okülojirik krizler ve diskinezi gibi ekstrapiramidal reaksiyonlar)1   Seyrek: Hızlı i.v. uygulama sırasında görülen sersemlik 

 

Göz hastalıkları 

Seyrek: Ağırlıklı olarak  intravenöz  ondansetron  uygulaması  sırasında görülen geçici  görme  bozuklukları  (Örn; bulanık görme) 

Çok seyrek: Ağırlıklı olarak intravenöz ondansetron uygulaması sırasında geçici körlük2 

  

Kardiyak hastalıkları 

Yaygın  olmayan:  Aritmiler,  göğüs  ağrısı  (ST  segment  depresyonu  ile  birlikte  olan  veya  olmayan), bradikardi 

Seyrek: QT uzaması (Torsades de Pointes dahil)  

 

Vasküler hastalıklar 

Yaygın: Hararet veya sıcak basması hissi  

Yaygın olmayan: Hipotansiyon 

 

Solunum, bozuklukları, göğüs ve mediastinal hastalıklar 

Yaygın olmayan: Hıçkırık 

   

Gastrointestinal hastalıklar 

Yaygın: Konstipasyon 

 

Hepatobilier hastalıklar 

Yaygın olmayan:  Karaciğer fonksiyon testlerinde asemptomatik artışlar3 

 

  1. Kalıcı klinik sekel yönünde istikrarlı kanıt olmaksızın gözlenmiştir.
  2. Bildirilen körlük vakalarının büyük kısmı ilk 20 dakika içerisinde kaybolmuştur. Çoğu hasta öncesinde sisplatin dahil kemoterapi ajanları almıştır. Bazı geçici körlük olgularının kökende kortikal olduğu bildirilmiştir.
  3. Bu olaylar yaygın olarak sisplatin ile kemoterapi gören hastalarda gözlemlenmiştir.

 

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlanma yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. ( www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel : 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

 

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Belirti ve semptomlar 

Ondansetronun aşırı dozajı hakkında sınırlı bilgi vardır. Vakaların büyük çoğunluğundaki belirtiler, önerilen dozları alan hastalarda bildirilen belirtilere benzerdir (Bkz: İstenmeyen etkiler). Görüş bozulması, şiddetli kabızlık, hipotansiyon ve geçici ikinci derece AV blok vazovagal vaka içeren belirtiler rapor edilmiştir.

 

Ondansetron,  doza bağlı bir şekilde QT aralığını uzatmaktadır. Doz aşımı halinde, EKG ile izlenmesi önerilmektedir. 

Küçük çocuklarda oral doz aşımından sonra serotonin sendromu ile uyumlu vakalar bildirilmiştir.

 

Tedavi  

Ondansetron için spesifik bir antidot yoktur. Aşırı dozajdan kuşkulanıldığında uygun semptomatik ve destekleyici tedavi yapılmalıdır. 

Ek tedavi, klinik durum gerektirdiği ya da mevcut olduğu yerlerde ulusal zehir merkezi tarafından önerildiği şekilde olmalıdır. 

Ondansetron ile doz aşımında, ondansetronun anti-emetik etkisi nedeniyle hastaların yanıt vermeleri olası olmadığından altınkökü kullanımı önerilmez. 

 

Pediatrik popülasyon 

Bebeklerde ve 12 ay ila 2 yaş arası çocuklarda kaza sonucu oral ondansetron doz aşımlarından (4 mg/kg tahmini alımın üzerinde) sonra serotonin sendromu ile uyumlu pediatrik vakalar bildirilmiştir.

 

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grup: Antiemetik, Serotonin (5HT3) antagonistleri

ATC Kodu: A04AA01

Ondansetron; güçlü, yüksek derecede selektif 5-HT3 reseptör antagonistidir. Kusma ve bulantıyı kontrol altına almaktaki etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir.  

Kemoterapötik ajanlar ve radyoterapi incebarsakta serotonin (5-HT) salıverilmesine neden olarak 5-HT3 reseptörleri yoluyla vagal afferentleri aktive etmek suretiyle kusma refleksini başlatırlar. Ondansetron bu refleksin başlamasını bloke eder. 

 

Vagal afferentlerin aktivasyonu, dördüncü ventrikül tabanına yerleşmiş area postrema bölgesinde de 5-HT salıverilmesine neden olabilir ve bu da merkezi mekanizmayla bulantıyı artırabilir. Bundan dolayı, ondansetronun sitotoksik kemoterapi ve radyoterapi nedeniyle meydana gelen bulantı ve kusmayı kontrol altına almadaki etkisi muhtemelen periferik ve merkezi sinir sisteminin her ikisinde de bulunan nöronlardaki 5-HT3 reseptörlerini bloke etmesinden ileri gelmektedir.  

Post operatif kusma ve bulantıdaki etki mekanizması bilinmemektedir fakat sitotoksik ajanlarla indüklenen bulantı ve kusma ile ortak bir yolu olabilir.  

Ondansetron plazma prolaktin konsantrasyonlarını değiştirmez.  

Ondansetronun, opiat kaynaklı emezisteki rolü henüz kesinleştirilmemiştir.

QT Uzaması 

Ondansetronun QTc aralığı üzerindeki etkisi,  58 sağlıklı yetişkin erkek ve kadın üzerinde gerçekleştirilen çift kör, randomize, plasebo ve pozitif  (moksifloksasin)  kontrollü bir  çapraz geçişli çalışmada değerlendirilmiştir. Ondansetron dozları, 15 dakikalık intravenöz infüzyonla uygulanan 8 mg ve 32 mg şeklinde idi. Test edilen en yüksek dozda (32 mg), başlangıca göre düzeltmenin ardından plaseboya kıyasla QTcF’de maksimum ortalama fark (%90 CI üst sınırı) 19,6 (21,5) msn idi. Test edilen en düşük dozda (8 mg), başlangıca göre düzeltmenin ardından plaseboya kıyasla QTcF’de maksimum ortalama fark (%90 CI üst sınırı) 5,8 (7,8) msn idi. Bu çalışmada,  480 msn’den büyük bir QTcF ölçümü ve 60 msn’den büyük bir QTcF  uzaması oluşmamıştır.  

 

Klinik çalışmalar

Çocuklar ve ergenler (1 aylık yaş ila 17 yaş) 

KNBK

Ondansetronun kanser kemoterapisi ile indüklenen kusma ve bulantının kontrolündeki etkililiği, 1 ila 18 yaşındaki 415 hastada yürütülen çift kör, randomize çalışmada değerlendirilmiştir (S3AB3006). Kemoterapi gününde, hastalar ya 5 mg/m2 IV ondansetron ve 8 ila 12 saat sonra oral yolla 4 mg ondansetron ya da 0.45 mg/kg IV ondansetron ve 8 ila 12 saat sonra oral yolla plasebo almıştır. Kemoterapi sonrası her iki grup da 3 gün boyunca günde iki kez 4 mg ondansetron şurup kullanmıştır. Kemoterapinin en kötü gününde tam kusma kontrolü %49 (5 mg/m2 IV ve 4 mg oral ondansetron) ve %41’dir (0.45 mg/kg IV ve oral plasebo). Kemoterapi sonrası her iki grup da 3 gün boyunca günde iki kez 4 mg ondansetron şurup kullanmıştır. İki tedavi grubu arasında advers olayların genel insidansı veya yapısı açısından bir fark yoktur. 1 ila 17 yaşındaki 438 hastada yürütülen çift kör randomize plasebo kontrollü bir çalışma (S3AB4003)  kemoterapinin en kötü gününde aşağıdaki oranlarda  tam  kusma  kontrolü göstermiştir: 

  • Ondansetron 2 ila 4 mg oral deksametazon ile birlikte 5 mg/m2’lik IV dozda intravenöz yolla uygulandığında hastaların %73’ü.
  • Ondansetron kemoterapi günlerinde 2 ila 4 mg’lık oral deksametazon ile birlikte 8 mg’lık bir dozda şurup olarak uygulandığında hastaların %71’i.

Kemoterapi sonrasında her iki grup da 2 gün boyunca günde iki kez 4 mg ondansetron şurup kullanmıştır. İki tedavi grubu arasında advers olayların insidansı veya yapısı açısından bir fark yoktur. 

6 ila 48 aylık 75 çocukta ondansetronun etkililiği, açık etiketli, karşılaştırmalı olmayan, tek kollu bir çalışmada araştırılmıştır (S3A40320). Tüm çocuklar kemoterapi başlatılmadan önce 30 dakikada ve ilk dozdan 4 ve 8 saat sonra yeniden IV yolla uygulanan 0.15 mg/kg’lık üç doz ondansetron almıştır. Tam kusma kontrolü hastaların %56’sında elde edilmiştir. 

Bir diğer açık etiketli, karşılaştırmalı olmayan, tek kollu çalışmada (S3A239) <12 yaşındaki çocuklar için 4 mg ve ≥12 yaşındaki çocuklar için oral 8 mg’lık iki doz ondansetronu takiben 0.15 mg/kg’lık bir IV ondansetron dozunun etkililiği araştırılmıştır (toplam çocuk sayısı n = 28). Tam kusma kontrolü hastaların %42’sinde elde edilmiştir. 

Postoperatif bulantı ve kusma 

Ameliyat sonrası bulantı ve kusmanın önlenmesinde tek doz ondansetron etkililiği, 1 ila 24 aylık 670 çocukta yürütülen randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmada araştırılmıştır (kavrama yeteneği elde edildikten sonraki yaş ≥44 hafta, kilo ≥3 kg). Dahil edilen gönüllülere genel anestezi altında elektif ameliyat randevusu verilmiş olup, ASA durumu ≤III’tür. Anestezinin başlatılmasını takiben beş dakika içinde 0.1 mg/kg’lık tek doz ondansetron uygulanmıştır. 24 saatlik değerlendirme periyodu sırasında (ITT) en az bir kusma epizodu yaşayan gönüllü oranı, plasebo kullananlarda ondansetron kullananlardan daha yüksektir (%11’e karşı %28, p<0.0001). 

Genel anestezi yaptıran 1469 erkek ve kadın hastada (2 ila 12 yaş) dört çift kör, plasebo kontrollü çalışma yürütülmüştür. Hastalar ya tekli ondansetron dozlarına (40 kg ya da daha düşük ağırlıktaki pediatrik hastalar için 0.1 mg/kg, 40 kg’dan fazla pediatrik hastalar için 4 mg; hasta sayısı = 735)) ya da plaseboya (hasta sayısı = 734) randomize edilmiştir. Çalışma ilacı anestezinin  başlatılmasından  hemen  önce  ya  da  sonra  en  az 30  saniyede  uygulanmıştır. Ondansetron bulantı ve kusmanın önlenmesinde plasebodakinden anlamlı olarak daha etkilidir.

Bu çalışmaların bulguları Tablo 3’te özetlenmektedir.

 

Tablo 3 Pediatrik hastalarda postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisi- 24 saatte tedavi yanıtı

Çalışma

Sonlanım noktası

Ondansetron (%)

Plasebo (%)

p değeri

S3A380            

CR

68

39

≤0.001

S3GT09

CR

61

35

≤0.001

S3A381

CR

53

17

≤0.001

S3GT11

bulantı yok

64

51

0.004

S3GT11

kusma yok

60

47

0.004

 

CR = kusma epizodu, kurtarma veya kesme yok 

5.2. Farmakokinetik özellikler

 

Emilim:  

Oral uygulamanın ardından, gastrointestinal sistemden pasif olarak ve tamamen absorbe edilmiştir ve ilk geçiş metabolizmasına uğramaktadır. Doruk plazma konsantrasyonlarına dozun verilmesinden yaklaşık 1.5 saat sonra ulaşır. 8 mg’ın üzerindeki dozlar için, ondansetronun sistemik etkisine maruziyetindeki artış, dozla orantısal olandan daha büyüktür; bu,  oral  yoldan daha yüksek dozlar uygulandığındaki ilk geçiş metabolizmasındaki azalmayı yansıtabilir. 

Sağlıklı erkek bireylerde ortalama biyoyararlanım,  tek  8  mg  tablet  uygulamasını  takiben, yaklaşık % 55 ila 60’dır. Biyoyararlanım yiyecek varlığında hafifçe artmıştır fakat antasitlerden etkilenmemiştir.  

 

Dağılım:  

Oral, intramusküler (i.m.) ve intravenöz (i.v.) dozlardan sonra ondansetronun dizpozisyonu, yaklaşık 3 saatlik terminal yarılanma ömrü ve yaklaşık 140 L’lik kararlı durum dağılım hacmi ile benzerdir. Ondansetronun i.m. ve i.v. uygulanmasından sonra eşdeğer sistemik maruziyet elde edilir. 

Ondansetronun 5 dakika süreyle verilen 4 mg’lık intravenöz infüzyonu, yaklaşık 65 ng/ml’lik pik plazma konsantrasyonları verir. Ondansetronun intramusküler uygulamasını takiben, enjeksiyondan sonraki 10 dakika içerisinde yaklaşık 25 ng/ml’lik pik plazma konsantrasyonları elde edilir.

 

Biyotransformasyon:  

Ondansetron sistemik dolaşımdan, çeşitli enzimatik yolaklar aracılığıyla başlıca hepatik metabolizma ile uzaklaştırılır.  

CYP2D6 enzimi eksikliğinin (debrisokin polimorfizmi) ondansetronun farmakokinetiğine etkisi yoktur.  

 

Eliminasyon:  

Ondansetron yüksek oranda (%70-76) proteine bağlanmaz. Ondansetron sistemik dolaşımdan çoklu enzimatik yolak aracılığıyla ağırlıklı olarak hepatik metabolizma yoluyla temizlenir. Emilen dozun %5’inden azı değişmeden idrarla atılır. CYP2D6 enziminin yokluğu (debrisokuin polimorfizmi), ondansetronun farmakokinetiğini etkilemez. Ondansetronun farmakokinetik özellikleri tekrarlı dozlarla değişmez.

 

Hastalardaki karekteristik özellikler  Cinsiyet:  

Ondansetronun dağılımında cinsiyet farklılıklar gösterilmiş olup, kadınlarda oral dozu takiben emilim daha hızlı ve fazladır; sistemik klerens ve dağılım hacmi (ağırlık için ayarlanan) azdır. 

 

Çocuklar ve Gençler (1 aydan 17 yaşa kadar):  

1-4 aylık pediatrik hastalarda (n=19) yapılan cerrahi, ağırlığa bağlı klerens 5-24 aylık (n=22) hastalardakinden, yaklaşık %30 daha azdır, fakat 3-12 yaşlarındaki hastalarla karşılaştırılabilirdir. 1-4 aylık hasta popülasyonundaki yarı ömür 5-24 aylık hastalardaki 2.9 saat ve 3-12 yaş aralığı ile karşılaştırıldığında ortalama 6.7 saat olarak rapor edilmiştir. 1-4 aylık hasta popülasyonundaki farmakokinetik  parametrelerdeki  farklılıklar  ve  ondansetron  gibi  suda çözünebilen  ilaçlar  için  yüksek  dağılım  hacmi,  yenidoğanlardaki  ve  bebeklerdeki  total  vücut  suyunun yüksek yüzdesi ile açıklanabilir. 

Genel anestezi altında elektif cerrahi uygulanan 3-12 yaş  arası  hastalarda  ondansetronun klerensinin  ve  dağılım  hacminin  mutlak  değerleri  yetişkin  hastalarla  karşılaştırıldığında azalmıştır.  Kilo ve 12 yaş ile iki paremetre de lineer olarak artmış, değerler genç yetişkinlerinkine yaklaşmıştır. Klerens ve dağılım hacmi değerleri vücut ağırlığıyla normale döndürüldüğünde, bu parametreler için değerler farklı yaş grubu popülasyonları arasında benzer olmuştur. Yaşa bağlı değişiklikleri kiloya bağlı doz uygulaması kompanse  eder  ve  pediyatrik hastalarda sistemik maruziyeti normalize etmede etkilidir. 

Popülasyon farmakokinetik analizleri ondansetronun i.v. uygulamasını takiben 1 ay- 44 yaş arası 428 kişide (kanser hastaları, cerrahi hastaları ve sağlıklı gönüllüler) uygulanmıştır.  Bu analize dayanarak,  oral ya da i.v. dozu takiben 1-4 aylık bebekler hariç, çocuklarda ve yetişkinlerdeki ondansetronun sitemik  maruziyeti (EAA) yetişkinlerinkiyle  kıyaslanabilirdir.  Dağılım hacmi yaşa bağlıdır ve yetişkinlerde bebeklere ve çocuklara oranla daha düşüktür.  Klerens kiloya bağlıdır fakat 1-4 aylık bebekler haricinde yaşa bağlı değildir.  1-4 aylık bebeklerde yaşa bağlı klerenste ek bir azalma olup olmadığı veya kişi sayısının azlığına bağlı doğal bir değişkenlik  olduğu konusunda bir sonuca varmak zordur. 6 aydan küçük yaştaki hastalar CSBK  (Cerrahi sonrası bulantı ve kusma)’da sadece tek doz ondansetron  alacağından, klinik olarak  bağlantılı olan düşük klerens olası değildir.   

Yaşlılar:  

Sağlıklı yaşlı gönüllülerde yürütülen erken Faz I çalışmalar, klirenste bir miktar yaşla ilişkili azalma ve ondansetronun yarılanma ömründe bir artış göstermiştir. Bununla birlikte, gönüllüler farklı yaş gruplarından seçilmiştir: Genç (<65 yaşındaki) ve yaşlı gönüllüler (≥65 yaş) arasında farmakokinetik parametrelerde dikkate değer bir çakışma ile sonuçlanmış olup, KNBK klinik çalışmalarına kaydedilen genç ve yaşlı kanser hastaları arasında güvenlilik veya etkililikte yaşlılar için farklı bir doz uygulama önerisini destekleyecek genel farklar gözlenmemiştir. 

Daha güncel ondansetron plazma konsantrasyonları ve maruziyet-yanıt modellemesine dayalı olarak, genç yetişkinlere kıyasla ≥75 yaşındaki hastalarda QTcF üzerinde daha büyük bir etki öngörülmektedir. 65 yaş ve 75 yaş üzerindeki hastalarda intravenöz dozlama için spesifik doz uygulama bilgileri sunulmaktadır (bkz., Dozaj ve Uygulama – Kemoterapi ve Radyoterapi ile İndüklenen Bulantı ve Kusma Bölümü – Yaşlılar).

 

Böbrek Yetmezliği:  

Böbrek bozukluğu (kreatinin klirensi 15-60 mL/dakika) olan hastalarda, ondansetronun i.v. uygulanmasından sonra hem sistemik klirens hem de dağılım hacmi azalmakta, bu da eliminasyon yarılanma ömründe hafif fakat klinik açıdan anlamlı olmayan bir artış ile sonuçlanmaktadır (5.4 saat). Düzenli hemodiyaliz gerektiren ciddi böbrek yetmezliği olan hastalardaki bir çalışmada (diyaliz aralarında çalışıldı) i.v.  uygulamayı takiben ondansetronun farmakokinetiği esas olarak değişmemiştir.  

 

Karaciğer Yetmezliği:  

Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda sistemik klerens azalır, eliminasyon yarılanma ömrü uzar (15-32 saat) ve presistemik metabolizmanın azalması nedeniyle oral biyoyararlanım %100'e yaklaşır.

 

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

 

Kopyalanmış insan kardiyak iyon kanallarındaki bir çalışmada ondansetronun klinik olarak ilgili konsantrasyonlarda hERG potasyum kanallarını bloke ederek kardiyak repolarizasyonu etkileme potansiyeli olduğu gösterilmiştir. İnsan gönüllülerde yürütülen kapsamlı QT çalışmasında doza bağımlı QT uzaması gözlenmiştir (bkz., Klinik Farmakoloji – QT uzaması). Sıçanlar ve fareler üzerindeki 2 yıl çalışmalarında, sırasıyla günde 10mg/kg ve 30 mg/kg’a kadar olan oral ondansetron dozları ile karsinojenik etkiler görülmemiştir. Ondansetron, mutajenite standart testlerine göre mutajenik değildir. Ondansetronun günde 15mg/kg’a  kadar  olan  oral dozları dişi ve erkek sıçanlarda fertilite veya genel reprodüktif performansı etkilememiştir. 

Gebe sıçan ve tavşanlarda, sırasıyla günde 15 mg/kg ve 30 mg/kg oral dozlarda reprodüksiyon çalışmaları yapılmıştır ve ondansetrona bağlı bozulmuş fertilite veya fetüst üzerinde zararlı bir etkiye ilişkin bir işaret görülmemiştir. Fakat hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar insanlar için her zaman öngörü sağlamadığı için ondansetronun hamilelerde kullanımı tavsiye edilmemektedir.

 

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz 

Mısır nişastası 

Mikrokristalin selüloz 

Metil paraben 

Propil paraben 

Magnezyum stearat 

Saflastırılmıs talk 

Kaplama materyali:

Titanyum dioksit 

Hidroksipropilmetil selüloz 

Propilen glikol 

Eritrosin boyar maddesi 

Beyaz balmumu 

Karnauba mumu 

 

6.2. Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

 

6.3. Raf ömrü

60 ay

 

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25ºC’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

 

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

  • ve 10 tabletlik Al/PVC blister ambalajda

 

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”  ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

 

7. RUHSAT SAHİBİ

ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

55020 – İlkadım/SAMSUN

 

  1. RUHSAT NUMARASI

179 / 25

 

  1. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

14.08.1996

 

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

 

ZOFER 4 mg 10 tablet

Yan Etki Bildir